Benim sözlüğümde ikon, bilgisayarlardaki masaüstünde
gördüğümüz simgelere denir ve ben bu kelimeyi bu insanlara kullanmıyorum, ancak
bu insanlar ne ikon olmayı nede saygı görmeyi hak etmiyor demiyorum.Aslında
biraz filtreleyip inceleyince aralarından bir kısmının gerçekten şımarık
sosyete kızı imiş gibi durmayıp da, tam tersi bir şeyler üreterek yada insanlarla
sürekli etkileşim ve iletişim içinde olduğunu görebilirsiniz.Yukarıda
yazdıklarıma en uygun bayan olarak, ben Eda Taşpınar’ı seçtim.
College of Fashion ve Central School of St.Martins gibi
hatırı sayılır moda tasarımı okullarını bitirmiş ve aynı zamanda, vakit
buldukça stil danışmanlığı amatör fotoğrafçılık ve moda tasarımı-özellikle
şapka ağırlıklı- dalında kendini geliştirmeye çabalamıştır.Armani ve Maxmara
gibi pek çok büyük firmada staj da yapmıştır, bu hanım kızımız.
Bakmayın öyle dediğime, yaş olarak benden büyük olduğuna
bahse bile girerim.Gelelim şimdi işin “İkoncan” yada benim deyimimle “Candanikon”
yönüne.Neden diğer, sözde ikonculardan ayrı sepete düştü Taşpınar?Söyleyim.
Bu terimi, yani “İkoncan” kelimesinin arkasına gizlenmeden,
imkanı el verdiğince, ki rahatlıkla el veriyor imkanı buna eminim, her türlü
giysiyi kendine has yaratmış olduğu tarza yada stile oldukça
uyarlayabiliyor.Stilini veya da tarzını, “ikon, ikon” diye değilde, kendi ismi
ve deneyimleri ile insanlara sunmaya çalışıyor, o yüzden dikkat ederseniz,
davetlerde öncelik olarak o boy gösteriyor.Bunun için günlerce magazin programı
izlemenize gerek yok, Yüce Google Kütüphanesinde birkaç video ile bunu görebilirsiniz.
Genelde ülkemizin bu “ikon” simgelerinde bulunan rekabeti az
çok fark etmişsinizdir.Ortalamanın üstünde gibi duran zayıflık, bebeksi değil
seksi cazibe, sürekli doğallını korumaya çalışılan saçlar ve her daim
santimetre kareye vuran güneş faktörü sonucunda elde edilen ten rengi ile
günümüzde artık Lucas amcamızın Yıldız Savaşları’nı(Star Wars) değil, ülkemiz
güzellerinin-hatta yurtdışı güzellerin- İkon Savaşları’nı izliyoruz.Yalan
mı?Açın bakın televizyonda, kadınlar kendi aralarında bile sürekli en güzel
olma rekabetine girmiyorlar mı, milyon dolarlık kremler, parfümler,giysiler
yada her türlü ekipman ile?
Ancak, hanım kızımız Eda Taşpınar’a dönersek, onun hiç
diğerlerinin arasından sıyrılmak gibi bir çabası, nasılsa ekranlara yansımıyor,
yani o zaten ekranlarda ve bu da işin sihri anlaşılan.Pek çok insanımız gibi
oda, içinden geldiği gibi yaşıyor.Benim görüşüm, Eda Taşpınar’ın ardındaki
sihri tamamen doğallığı, ayak parmaklarından alnına ve saçlarına kadar ulaşan doğal bir güzellik ve
ben beğendim açıkcası.Kendimi bildim bileli esmerlere hep ilgim olmuştur.Hehe :)
Evet, kendisi, tıpkı diğer “İkon” güzeller gibi
ekranlarımıza girdiğinden beri istesek de istemesek de takip ediyor yada
izliyoruz.Hayatın kontrolü sanki bu hanım kızımızın üzerinde etki etmiyor,
hayattan bir beklentisi olmadığını sanki yok, yarının bilinmezliği onu daha da
yaratıcılığa, yararlılığa sürüklüyor.
Peki bu hanım kızımız Eda Taşpınar’ın bir günü nasıl geçiyor
olabilir?Bir dergide vermiş olduğu röportajına göre, bir kere her sabah spor
olacak menüde, nerede olursa olsun.Hemen arkasından gelen lezzetli bir kahvaltı
ile görüşmeler,toplantılar ve sohbetler derken geliveren akşam ile hanım
kızımız gece 1’den sonra uyanık kalmak istemeyip yatıyor, ona göre vücudun
düzenli dinlenmesi şart.Tabii bazı akşamlarını DVD geceleri ile süslemeden de
durmuyor, bir röportajında söylediğine göre.Eee, spora aşık gibi bakan bir
bayandan ne beklersiniz?
Peki aşk hayatını sorarsanız?Woohooo, şimdiden erkek
okuyucuların gönlünde boş bir sayfa açılmıştır değil mi?Evet, çünkü kendisi
uzun süreli bir ilişkiden çıktı, resmen aşk mevsimi onun için duraklatıldı,
nereye gideceği belli olmayan Eda Taşpınar’ın tatil beldelerimizden birinde bir
anda ortaya çıkması ihtimaline karşın, siz bir bavulunuzu ve biletinizi hazır
bulundurun.Tamam, bayanın sosyal seviyesi var, arkadaşları var, çevresi var,
cartı var curtu var, var, var…diye sizinle tanışmayacak hatta sizi
umursamayacak bile mi diyorsunuz?Siz yinede şansınızı deneyin, hem zaten Dünya
küçüldü iyice, ilerleyen teknolojimiz sayesinde.Sadece sizin değil benim bile
şansım olabilir bu hanım kızımız ile tanışma fırsatı.Ha olaki bu hanım kızımız
sizin sevgiliniz olmadı mı, tabii ki zorla güzellik olmaz.Üzmeyin kendinizi,
dışarıda onlarca güzel bayanlar var, hatta sizin bile çevrenizde farkında
olmadığınız bayan arkadaşlarınız vardır.Dünya küçük olsa bile, ırkımızın nüfusu
bir hayli yüksek.
Benim bile hem memleketimde hemde burada İstanbul’da, bu hanım
kızımız kadar-hatta belki daha güzel,ki Eda hanım alınmasın- güzel bayan
arkadaşlarım var.
Yeni
arkadaşlar edinmeye ve değerli tüm arkadaşlarıma sevgilerle.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder