Bir önceki okuduğum kitap olan EVRENİN ÖTESİ'nden hemen sonra başlamayı düşündüğüm ancak iş yoğunluğundan başlama imkanım olmayan FRANSIZ ÖPÜCÜĞÜ'ne bugün sabah otobüste başladım.Kristin Harmel'in yazdığı, çevirisini Tuğçe Ayteş'in yaptığı kitabın hikayesi ise, mükemmel giden bir ilişkinin evliliği yolunda nişanlısı tarafından terk edilen Emma'yı anlatıyor.Peri masalı gibi süren bir hayatın bir anda tepetaklak olması ve ardından gelişen bazı trajikomik olaylardan sonra meydana gelen yepyeni bir aşk hikayesi veya da peri masalı.
Aslında şu sıralar Fransız Parlamentosu'nun, 'Ermeni soykırımı'nı inkârı suç sayan yasayı kabul ettiği bir dönemde, benim tutup da, "Fransız Öpücüğü" isimli bir kitabı okumam nasıl karşılanır diye düşünmeden edemedim.Gerçi kitabı okurken, otobüs içinde birkaç kişinin bana garip garip baktığını da söylemek isterim.
İyi de kardeşim sonuçta bu bir kitap, kime ne zararı var?
Ne parlamento ile alâkası var, nede Ermeni soykırımı ile...Yalnızca bir aşk hikayesi ve konu olarak Paris'de geçiyor, hepsi bu?
Valla ben kitap okumayı seviyorum, hâla tip tip bakmaya devam edenler olursa otobüste eğer, yerimi değiştiririm olur biter.Otobüste hep aynı yere oturacak değilim ya?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder