10 Kasım 2013 Pazar

Erkeklerde Ağlayabilir



    Eskiden bir şarkı vardı, sanırım Nilüfer söylüyordu, hani erkekler ağlamaz ile ilgili.Hatırladınız mı?Hayal meyal hatırlarım ben.
    Acaba gerçek mi?Bir Süpermen gibi, yıllarını vermiş bir ajan gibi veya da hiçbirşeyden zarar göremeyecek kadar sert yapıya sahip bir erkek, acaba tek bir gözyaşı damlası bile akıtmadan var olabilir mi?Cevabım hayır.
    Erkekde, tıpkı kadınlar gibi insan türünü temsil ediyor.Cinsel farklılıklar olsa da, göz çevresinde bulunan her şeyin işlevi, her iki cins içinde ortaktır.Ve, evet.Cevabım evet, erkeklerde ağlar, ister en disiplinli erkek olsun, isterse de çelik kadar güçlü bir yapıya sahip olsun, ağlar.İster istemez, her koşulda yada duyguda, ağlayabilir.
    Bunda utanılacak bir durum olmasa da, genelde erkekler bunu kabullenmek istemezler.Zayıflık erkeğin doğasında bulunmasını istediği bir seçenek değildir ve onu çevresine belirgin etmek istemez.
    Hani bir cümle vardı şu meşhur romantik film Titanik’te, dişi ana karakter söylüyordu, şu idi.“Bir kadının kalbi okyanus kadar derindir.”Hatırladınız mı?Filmi birkaç ay önce izlemiştim de, o sahnede iken aklıma şu geldi, madem ki bir kadının kalbi okyanus kadar derin ve gizemli ise, bir erkeğin içi de derin ve gizemli olamaz mı?Buna da cevabım evet.
    “Bir kadının kalbi, okyanus kadar derin ise. bir erkeğin kalbi de altın madeni kadar derindir ve orada nice değerli şeyler vardır.”
    Bu şekilde kendimce yorumladım.Erkeklerin de içlerinde nice -derin- gizemler, nice –derinden yükselen- duygular yatıyordur kimbilir.Örneklerini saymakla bitiremem de.Çok varlıklı ve çok zengin bir erkek, hayatının aşkını bulamadığı için kimbilir nice kapıların ardında gizli gizli döküyor o gözyaşlarını, veya tam tersi, yıllardır beklediği aşkına, hiç beklemediği anda gelen cevap üzerine o kadar sevinçli o kadar neşeli oluyor ki, o anda kendini kaybedip ağlamaya başlıyor.“Aşk erkeğe geldi” terimi bile sanırım bir erkeğin duygularını kabartıp, ölçülemez sevinç kıpırtıları yüzünden, istemeden ağlaması bile, utanılacak bir durum değil, tam tersi büyük bir mutluluktur.Arkadaş çevremde, ağlayan erkek çok gördüm.Tabii, öyle bir durumda aşağılamak yada eleştirmek birinin yapacağı en büyük terbiyesizliktir.Bu gibi bir durumda yapılacak en önemli hareket, sessiz kalmak ve destek olmaktır.
    Tabii, biz insanoğlu belli bir süre yaşayabilen varlıklarız ve zamanımız geldiğinde de bu Dünya’dan gideceğiz.Bir yakınını, bir sevdiğini kaybetmek, aslında bunun tercümesi asla olamaz, hepimiz geçmişte yakınlarımızı kaybetmiş ve doğal olarak kendimizi tutamamışızdır ağlamaktan.Buna hiçbir sözüm yok, diyebileceğim tek şey, Allah hepimize sağlıklı ve mutlu uzun ömürler versin.
    Bende ağlar mıyım, evet bende ağlarım.Şu son birkaç haftada oldukça fazla film izledim.Kendi çapımda, bir film maratonu yapmak istedim.Eski klasiklerden, günümüz aksiyonu yada romantik komedilerine kadar veya da birkaç kaliteli anime serileri –Hayao Miyazaki gibi- çok sayıda filmi izledim ve içlerinden birisi, ki onu uzun zaman olmuş izlemeyeli.
    Özellikle başlarında kendimi kaybedip gittiğimi bilirim yıllardır.İstemeden de olsa, gözümden akar gider o yaşlar.Bu ve birkaç film daha var, istemeden de olsa tetiklendiğim.Bunların hangileri olduğunu da lütfen rica etmeyin, ki o da bana kalsın.Başta da dediğim gibi, bir erkeğin içi de altın madeni kadar derin ve gizemlidir, kimbilir ne gibi hazineler vardır orada.
    Ağlamaktan çekinmeyin.Üzüntü gözyaşları ki, Allah kimseye göstermesin üzüntü, sevinç gözyaşları da her zaman güldürsün yüzünüzü.

Hiç yorum yok: