4 Mayıs 2013 Cumartesi

Arkadaşlığın Değer(siz)i


    Nisan ayında pek bir şeyler yazmadım, şöyle bir ay kadar tatil yapmak istedim.Bu arada sayfa içinde birkaç fikir bulur toplarım dedim.Ve bayağı da bir topladım da.Bunlardan en önemli olanı da insanın arkadaşlarına verdiği değer ve arkadaşlar arasındaki değerin ne olduğudur.Ve son olarak da benim Nisan ayı içerisinde yaşamış olduğum iki eski eleman ile bu değer konusu ile paralel şekilde zaten olmayan arkadaşlığı bitirme hikayem.
    İlk arkadaş, arkadaş kelimesini bile artık bende hak etmeyen bir zengin avcısı.Bu ilk eleman(bayan yani) ile arkadaşlığımız boyunca aslında gayet cana yakın ve samimi idik.Hatta benden ve benimle aynı cadde üzerinde oturan sınıf arkadaşımdan arada bir aldıklarının taksidini ödemesi için bizden istediği minik meblağda borçlar ile, maksat arkadaşımızdır diye yardımcı olur sevinirdik.Ancak ilerleyen zamanlarda fark ettik ki olayın aslı öyle değil.Kadim Dostum’a da aynı şekilde gelen bu yaklaşımlardan sonra bu elemanın, Kadim Dostum ile arasında bir şeyler geçmiş olacak ki ben ne olduğunu bilmiyorum.Kadim Dostum elemanın konusunu açmıyor, saygı duyarım ama eleman birkaç ay önceki düğünü zamanında iken, Adana’da neredeyse tüm tanıdıklarının Kadim Dostum’u sevmediklerini söylemişti.Kimi kandırıyorsun ki sen?Bu ikisinin arasında geçenler her ne idiyse onun acısını çıkardığından adım gibi eminim.Kadim Dostum’da yeri gelir hata yapabilir yada yanlış yapabilir, aynen benimde aynı şekilde davrandığım gibi .Kadim Dostum’u Adana’da pek çok kişi seviyor ve ben buna gözümle şahit oldum ve her gidişimde görüyorum.Bu eleman da kendisini birilerinin sevdiğini söylüyor, ne kadar doğru bilmiyorum.Ama inanmıyorum.Ama bir arkadaş olarak kendisine yaptıklarımdan sonra bana iki laf sokma ile verdiği değeri görünce artık elemanın asıl içinin ne olduğunu gördüm.Efendim ben ne mi yaptım?Elemanımız yurtdışından geliyor evleneceği aday ile.Yolculuklarını öyle bir anlatıyor ki sanki heba olmuşlar yolda.ABD’den 3-4 uçak aktarma ile geliyorlar ve oldukça yüksek bir bilet fiyatı ile geliyorlar ki buna kardeşim bile inanamıyor hala.Kardeşim bilet kesme işlemlerini çok iyi biliyor bir turizm mezunu olarak.Atatürk Havalimanında bunları karşılıyom ve otelde kalacaklarına onları evime misafir ediyorum, ama ne göreyim.Aday, ne yemek yiyor ne de sohbeti canayakın.Sanki Türkiye’nin tüm yemekleri zehirli.Neyse ki kebapdan şikayet etmiyor.Şirketimden o sırada avans alamadığım için çok fazla bir ikram yapamadım ama vakit ayırdım, artı memlekette eşlik ettim.Bir hediye bile alamadığım halde düğünde yanlarında bulundum, arkadaş olarak.Başka bir arkadaşıma, “Hocamın Kızı” olarak çağırdığım bir bayan arkadaşımıza ufak bir hediye aldım diye, eleman küplere bindi ABD dönüşünde.Bu gidişimde de insanlık edip ailesi ile görüştüm diye bana gelip laf sokuyor eleman.Annesi ile konuşmamdan sadece 20-30 dakika içerisinde ABD’de bulunan eleman anında laf sokuyor.
    Burdan açık açık söylüyorum, eğer yolunuz Günah Şehri Vegas’a düşerse bu dediğim “Zengin Avcısı” lakaplı şahsı görebilirsiniz.Solaryumda yanmış gibi esmer ve hiç belirgin olamayan fizik hatları ile anında ayırt edebilirsiniz.Bu şahıs sadece Kadim Dostum ile değil, kuzenim ile de arkadaşlık kurmuştu ve kuzenimin benim neyim olduğunu öğrenmek için salakça aynı soruyu defalarca sormuştu daha Türkiye’ye gelmeden.Kuzenim olduğunu söylediğim kişinin neyim olduğunu soran kişiye ben daha ne cevap verebilirim, siz söyleyin.Bu Nisan ayında da bir arkadaşımın düğününe gittim, onada herhangi bir hediye alamadım düğününde.Ama düğünden sonra birkaç gün boyunca memlekette idim ve yeri geldi iki çayı ben ısmarladım yeri geldi bir yemeği arkadaşlar sağolsun ısmarladılar.Bir arkadaşın düğününe gidip onun mutlu gününde orada olmak bile bir hediye, armağandır.Ama bu elemanın düğünü bile memlekete reklamdan başka bir şey değildi.Alanda bile aday ile kavga eden eleman, annesine her şeyi anlattık diye ona bile fırça çekmeye kalktı bana.Ailesi her şeyi merakla soruyorsa ben ne halt edeyim?Bu gidişimde bile ailesi soruyor, geçen haftaki bayan arkadaş düğününe niye çağırmamış diye?Teyze hem soruyor memlekete neden geldiğimi, hemde bana soruyor neden davet edilmediğini…Ben nereden bileyim?Benim kabahatim selam verip de, sonrada o soruya cevap vermek oldu.
    Efendim, dediğim gibi, yolunuz düşerse Günah Şehri’ne, eşi kurpiyer olan bu “Zengin Avcısı” her şeyi reklam olan şahsı görebilirsiniz, özellikle alışveriş merkezine uğrayın orada görebilirsiniz.
Şimdi gelelim ikinci elemanımıza.Bu eleman erkek, orta okul zamanında kalma bir arkadaşım.İyi bir insan demeyi çok isterdim, eskiden olsa derdim ama şu son zamanlarda o kadar çok olumsuz yazıyordu ki, az kalsın kendimden soğutacaktı beni.Her defasında hiçbirşeyden anlamayan bir insan sıfatı altında en saçma sorular ile beni saatlerde deli ediyordu.Ya arkadaş bir insan hiç mi araştırma yapmaz?En basit örnek ile, bu şahıs eleman tüm zamanını Youtube üzerinden müzik kliplerini izleyerek vakit geçiriyor, tamam olabilir.Herkesin kendi zamanı, saygı duymak lazım.Ama gir bi bak Google sayfalarına, orada bile benden daha iyi açıklamaları ile yazıyor bir Youtube videosu nasıl müzik dosyası olur yada Java nasıl yüklenir?Bayanlarla iletişimde çok iyiyim demesine rağmen, sonra nette yazarken onlara güveni kalmadığını söyleyen bir arkadaşdan ben ne bekleyebilirim ki?Kadınlara karşı nasıl yaklaşacağını bile bana sorduğunda ona çok güzel bir tavsiye verdim.Gidip bir yavru kedi almasını önerdim.Benim mesela var şu anda elimde bir yavru kedi, hemde kuyruğu kırık, yani değerli bir kedi hemde sevimli cana yakın.Al işte, yan apartmandaki komşumuz hergün görüyor benim kedimi ve arada bir sevmek için geliyor.Al mesela onunla tanışmış oldum, belki de bir zaman sonra arkadaş olabiliriz.Yani, demek istediğim, tanışmak istiyorsan gerçekten bir bayan ile seçenekler çok, imkanın da var.O zaman çıksana dışarı.Sadece 2-3 çay iç Adana’da göle karşı belki biri ile tanışmış olursun.
    Bakın geçenlerde “Hocamın Oğlu” olarak seslendiğim arkadaşım ile bir mekana gittik ki, mekanda içtiğimiz son iki limonata hesabı şişirince bizimki bir anda tıkandı.Az nakitle gelmeme rağmen ben karşıladım ve “Hocamın Oğlu” bir sonraki gün karşılık olarak ödemek için kastı kendini.Arkadaşta olur böyle, bir gün sende çıkmaz o karşılar, birgün de gelir tam tersi olur.Maksat buna anlayış göstermek, 3-5 kuruşun hesabını yapmak değildir.
    Ama bu elemanın, ooohhooo neleri var neler aklımda olan bir bilseniz?Taaa yıllar evvelinden, yanımızda bayan arkadaşlarla yürüyoruz ve dilenci çoçuklar bizden para istiyorlar, bu eleman ne yapsa gülersiniz?Bana dönüpde, “kardeş şuna para ver yoksa buna bir şey yapacam!!” demez mi?Kadim Dostum’da orada idi, oda hatırlıyor bunu.Gelde gülme buna lütfen, neden ben vermek zorundayım ki bozukluk?Neden sen veremiyorsun ki?Orta okul zamanında iken birgün, sohbet ediyorduk ki o yaşlarda henüz bir kız arkadaşım olmamasından kaynaklanarak yaptığımız bir muhabbet var ki çok net hatırlıyorum.O zaman, gelecekte arkadaş durumumuz nasıl olacak diye konuşuyorduk ve yerdeki taş parçaları ile şematik olarak meseleyi tartışıyorduk.O, benim ileride çok yalnız kalacağımı ve neredeyse hiç sevilmeyeceğimi, insanların bana uzak olacağını ve arkadaş olarak istemeyeceklerini söylemişti ve benim taşım bir tane idi, o ise arkadaşları ile hep birlikte olacak ve hep arkadaşları olacaktı ve onu hep isteyeceklerdi.Onun taşı ise bir ama birden çok taşın da içinde olduğu taştan bir çember içinde idi.Ben şu anda o durumda değilim.Yalnız değilim, Allah’a şükür arkadaşlarımda var, sevenlerimde var, sevdiklerim de var.Bunun nesi var yada kimleri var hiç bilmiyorum.Daha iki sene önce iş yerinde iken benden bir kızın FACE profili kapalımı değil mi diye bana sorduğunu ve kızın, benle aynı isimde bir arkadaşı var diye benimle mi arasında bir şeyler olduğunu düşünüp beni sorgulamaya kalkıştığını biliyorum.Kızın kendisini engel çakıp da satmış olduğunu söylediğimde de, kendisinden haftalarca daha cevap alamamıştım.Kız da Allah var güzel bir kızdı, bu manyağın da evlilik yaşı gelmişti, zaten bizden yaşçada büyüktü ancak kendini bir şey sanarmış gibi hep yaşını gizlerdi, sanki devlet sırrıydı afedersin.
    Eğer bu şahsı da görmek isterseniz, ki hiç istemeyin derim, çünkü yıllardır aynı sıfat.Biraz insanlar kendisini görsün diye profil sayfasında bile bir gram paylaşım yok.Olanlarda sanki TOP model havasında çekilmiş kasarcasına çekilmiş poz fotoğrafları ile dolu.Bunu bile tavsiye olarak ben verdim, birkaç resim paylaşımı yada profilinde bir şeyler paylaşmasını ama manyak bunuda yanlış anladı.
Sohbet mi etmek istiyorsunuz, aman kalsın etmeyin.Kalıpları her zaman hazırdır ve hiç değişmez.”Neyse, boşver” yada “Eeee daha daha neler?” ve “Ben de öyle, şöyle böyle” gibi kalıpları hemen yazar ama hal hatırda biraz konuyu daraltın yada muhabbeti açmaya bakın ilerisini bulamazsınız.
Biz insanoğlu, gelişmeyi ve geliştirmeyi seven varlıklarız.Sevmeyi ve sevilmeyi isteyen varlıklarız, değer vermeyi ve değer bilmeyi anlayan varlıklarız.Unutmamayı ve unutulmamayı isteyen varlıklarız.Bir günümüz yaşanır ve biter, küçük yada büyük sevinçlerimiz olur biter.Hepimiz birini düşünür yada birini özleriz.Hepimizin hatıraları var, ve hepimizin hatıralarında arkadaşlarımızında payları var ki onlar olmasa bizde olmazdık.Eğer sevdiğiniz ve değer verdiğiniz insanlar varsa, onları en güzel anılarınızdan çekip çıkarın, baş köşenize koyun ve hiç unutmayın.Sizin gibi onlarında bir günleri  yaşanıp gider.Biliyor musunuz ki şu anda sizi seven kaç kişi var, bunların kaçı bunu direkt yüzünüze söylemek için bir dakikasını bile vermeye hazır?
Unutulmakda kötüdür, değersiz olmak da kötüdür.Arkadaşlarınızın değerini bilin, o size kazık atsa bile kendi değerinizi asla yitirmeyin.Onu mu kaybedeceksiniz?Bırakın gitsin, yerine daha güzeli ve size daha çok değer verecek olanı gelecektir.
    Yaşadığımız bu Dünya yukarıda yıldızları; aşağıda da tozları olan bir cennettir ve bu cennetin zamanı tüm yaralarınızı her şekilde temizleyecektir.Hayatımız yada arkadaşlarımız kötü bile olsa, köşesinde bir yerde güzel bir şeyler kalmaya devam edecektir, siz devam ettikçe.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

dostum özellikle sonlara doğru muhteşem olmuş... yıldız ve cennet tozu benzetmelerin çok güzel... yazının ortalarında kızgınlık olduğu için anlamakta güçlük çektim ,sonlarına doğru öfken geçtikçe bulanıklık yerini berraklığa bırakmış...bol bol dök içini yazılarına...öfken dindiği zaman çok daha güzel yazılar çıkacak bence...kolay gelsin....

Unknown dedi ki...

Yazılar, içindeki hedeflenen insanlarada ulaşır umarım.
İsteğim budur şu anda. :))