15 Ağustos 2012 Çarşamba

Eski Oyunun Tadı Başka Olur

 
Eski bir oyun düşünün arkadaşlar o kadar eski ki!!!
    Bu öyle bir oyun ki, 1 GB'lık ekran kartımdan sadece 4-5 Mb isteyen, 500 GB'lık HDD sürücümden sadece 50-200 arası kadar Mb yer isteyen ve son olarak da, Kara-Delik gibi RAM sömüren yeni oyunlara inat sadece 16 Mb RAM isteyen ve bunların karşılığında binlerce temadan ve tasarımdan oluşan harika eğlence parkları yaratmanıza olanak sunan tarzda bir oyun bu.
    Evet, zamanının bence en iyi Tycoon oyunlarından, hatta bence ilklerinden(aslında ilklerden değil) olan ROLLER COASTER TYCOON oyunundan söz edeceğim bu yazıda.
    Bu oyun ile ilk tanışmam, eski evimizin yakınlarındaki bir kitapçıda, kitap almaya giderken CD raflarında sıradışı olmasından çok, sanki çizgifilm havası verilmiş bir kapak resmi ile gördüğüm zaman oldu, 1998'in Yaz aylarına yaklaştığımız zamanlarda.
    Tabii o zamanlar elimizin altında ACER yada ASUS gibi bir makinamız yoktu, kocaman ama içi sadece 2-3 kartla dolu bir kasa ve yanında şimdiki monitörlerimizin resmen atası olabilecek tüplü, ağır ve arkası uzun monitörlerden olan emektar Masaüstü bilgisayarım ile oynamaya başladığımda açıkcası oyunu bir türlü çözememiştim, tabii zaman geçtikçe iyice kavradım.
     Bu oyunu 99 Yazında, yazlığa götürdüğümde oradaki arkadaşlarım da oyuna bayağı bir hasta olmuşlardı, hatta bir anımız bile var.Sıcak bir Yaz günü, öğlen yemeği için denizden çıkmış ve herkes evini çekilip yemeğini yiyip tekrar bizim evde toplanmış film izliyor iken olan komik bir anı bu.Ankaralı bir arkadaşım, ki ben kendisine hep McNeill ismi ile seslenirdim çünkü havuzda su topu oynarken o kendini öyle tanıtırdı(hatta bunun videosu bile var).O gün bizde "The Matrix" filmi izlenecekti, ki düşünün arkadaşım McNeill, süresi 4 sene olarak geçen bir oyun parkını açtı ve biz filmi bitirip üstüne başka bir filmin ortalarına geldiğimizde o hala parkını bitirmeye çabalıyor ve sürekli dert yanıyordu, "Abi bu olmuyor, abi bu tren şu rampaya çıkmıyor, abi bu ne tren mi?,...." biz gülmekten kırılıyorduk tabii ki.Umarım sevgili kardeşim McNeill bunu hatırlıyordur, hatırlamıyorsa da canı sağ olsun.
     Gelelim oyunu içeriğine, efendim oyunumuz size belli bir miktar para ve kısıtlı bir alanı veriyor ve genelde görevlere de atıyom, 500 kişiyi 4. yılın sonuna kadar parkında bulundur ve parkın reyting oranını atıyom 750'nin üzerinde tut.Sonrada efendim oyun size gerekli oyuncakları, yeme-içme mağazalarını,parkı zenginleştirecek temaları ve aksesuarları ve tabii son olarak da oyuna adını veren Roller Coaster araçlarını da sunduktan sonra, size kalan, kafanızda ne kadar uçuk kaçık görseller,şekiller yada tasarımlar varsa onları bu oyuncakların üzerinde uygulamak oluyor.
     Söz konusu tasarlama ve yönetme kısmına gelince işin içindeki eğlencede had saffada oluyor.Öyleki, sadece trenin tasarımı bile kafa ütüleyici çünkü rayların arasında bazen özel tasarım parçaları da çıkabiliyor, mesela Wooden Roller Coaster tasarımına sonradan eklenen "Water Splash" objesi gibi.
      Oyun süresi ise, her bölüm tahmini olarak 3 saati buluyor çünkü görevler genelde 3 yada 4 yılda parka  "X" kadar kişiyi getirme görevi veriyor ve her yıl, tahmini olarak 50 dakika yada 1 saati buluyor.
      Roller Coaster Tycoon, yayınlandıktan sonraki takip eden senelerde, Corkscrew Follies/Added Attractions ve Loopy Landscapes adında iki tane genişleme paketi çıkarttı.Ve itiraf etmeliyim ki, paketlerdeki yeni gelen parklar,trenler ve görevler ilk oyundakinden çok daha zorlu ve biraz sabır istiyor.
      Takip eden yıllarda, yapımcılar 2002 yılında Roller Coaster Tycoon-2 isimli bir oyun daha çıkardılar, ancak bu oyunda, tüm parkların tamamen oyuncuya açık olması, oyunu mücadele ruhundan uzakta bıraktı.Gerçekten bende bu oyunu oynadığımda, tüm parkların hepsinin birden açık olması ve ilk oyundaki gibi, "Acaba bir sonraki park neye benziyor?" gibi bir düşünce sergileyemediği için daha çıktığı anda soğumuştum.Ancak bundan 2 sene sonra çıkan Roller Coaster Tycoon-3 ile tüm dengeler alt üst edildi, çünkü oyun bu sefer tamamen 3 boyutlu olarak oyunculara sunulmuştu ve ilk iki oyundan daha etkili bir izlenim bıraktı.
      Ben ilk oyuna o kadar hayran kaldım ki, 3. oyunu doğru düzgün oynayamadım ve şimdi bile bilgisayarımda yüklü iken bile, nedense hâla parkların görevlerini çözemiyorum 3. oyunda.
      Şimdi önümüzdeki günlerde 4. oyununda çıkacağını öğrendim, bakalım onda nasıl bir yenilik ile karşılaşacağız?
Merakla bekleriz.Herkese sevgilerle.
      

1 yorum:

Unknown dedi ki...

bende hep sıfırdan park yapmayı sevdiğim için, görevlerde hiç ilgilenmedim.....hala 3 boyutlu versiyonuna alışamadım...bugün bile 2 boyutu yükleyip, yeniden bi parka başladım....