Bu mekanı geçen
hafta, geçici olarak rahatsızlanan, mahalleden bir arkadaşım ile görüşeceğim
yer olarak seçtik.Arkadaşım, mekanı uzun yıllar boyunca biliyordu, çünkü mekan
işletmecesi de onun arkadaşı ve genelde hep kendi arkadaş ortamlarında ki
insanlar geliyor, tabii dışarıdan gelen müşteriler de var.Şimdilik 2-3 kez gittim, ancak itiraf etmeliyim, küçük olan
mekandan, onlarca insanın neşesi, sohbetleri ve gösterdikleri arkadaş canlısı
yakınlık fışkırıyor dışarıya.
Moda'da güne uyanan bir kedi.Heryerde görebilirsiniz bu minik afacanlardan |
İlk gördüğünüzde saklambaç gibi köşede kalmış
diyebilirsiniz, aksine bu sevimli mekan öyle bir kesişim noktasında ki önünden
bir saatte binden fazla insan geçiyor ve sokak gece yarısına kadar cıvıl cıvıl.
Mekanda ne yazık
ki alkol yok, çünkü hemen yakınlarında Tanrı’nın evi var ve bu yüzden ruhsat
vermemişler.İyi de, insanın saygısı yoksa ha kilise olmuş ha cami olmuş ne
değeri kalıyor.Pek çok dizide yabancı ülkelerin trajikomik hallerini görmüyor
muyuz?Eleman o kadar sarhoş ki, işediği duvarın kilise duvarı olduğunu
bilmiyor, sonuçta zorunlu sosyal hizmet alıyor ve biz bunu komedi olarak
izliyoruz, aynısı bu güzel mekanın hemen yakınlarında ki kilise içinde
geçerli.Sınırın hemen dibinde gençler sürekli içkililer, hatta bayanlar sanki
bayılacakmış gibi yalpalayarak yürüyorlar ki, geçenlerde bayanın biri olduğu
gibi yere yıkıldı, hepimiz gördük.Bu kilise örneği, peki ülkemizde var mı?Var,
eleman namaz kılmak için camiye gidiyor, namazın orta yerinde arkadan “FaarrrRRttTT”
diye bir ses geliyor.İtiraf edim bende yaşadım böyle bir hadise, ancak
uzun hikaye bu, sonra anlatırım heheheee... biz dönelim küçük ve güzel mekanımıza.
Moda'nın nostaljisi Tramvay |
Tarihi Moda İskelesi |
Mekanda alkol yok,
az önce dediğim gibi.Ama kahve var, çay var, meşrubat var.Bunların ötesinde,
neşe var, insanlar var, sevgi dolu bir arkadaş ortamı var ve sürekli çalmakta
olan o blues-smooth jazz(doğru duymuş isem) gibi akıp giden müziklerle dolu ferah bir ortam
var.Duvarlar resimlerle süslü ve pek çok yerde irili ufaklı minik oyuncak
figürler ile bu mekan bende, en küçük şeyden bile mutlu olunup huzur
bulunabileceğini gösterdi.
Yolunuz, Kadıköy'ün en muhteşem bölgesi Moda'ya düşer ise, 40°59'9.64"Kuzey Enlemi ile 29° 1'37.59"Doğu Boylamı kesişiminde ki mekana uğrayın, pişman olmayacaksınız.Yok koordinat ile bulma imkanınız yok ise, Moda'yı çevreleyen Nostaljik Tramvay'ı ile kiliseye kadar gelebilirsiniz.Kilisenin köşesinde, mekan sizi selamlıyor olacak.
Barış Manço'nun Moda'da ki evi |
Güneş, Moda'da böyle batar. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder