27 Eylül 2012 Perşembe

Seninle Bir Dakika İstanbul...

Klasik bir Vapur Sefası Kadıköy-Beşiktaş arasında
Dün akşam, beni Avrupa'dan Asya'ya götürecek olan otobüsüm nedense normal saatinde bir türlü gelemeyince, soluğu Kabataş otobüsleri ile, Akaretler'in oradan yürüyerek ulaşılan Beşiktaş-Kadıköy İskelesinde aldım.Aslında bele birlikte aynı otobüste bulunan bir yolcu daha var, ama kendisi parazit gibi bana yapışıyor, ne zaman ki otobüs durağa gelmediği vakitlerde.Geçelim şimdi bu arızalı yolcuyu.
     19:15 vapurunu ucu ucuna kaçırınca, kaldık 19:45 vapuruna.Vapur kalkmaya yakın iken, bir anda dolup taşıverdi iskele.Önlerde olup hemen vapura binip kendime güzel bir kenar buldum yukarıda.
Ahhh, Şu Taksim Meydanı Yok mu?
     Biraz ilerledikten sonra, her zamanki gibi, yani otobüste yaptığım gibi, kitabımı okurken arkamda oturan 3 kişilik genç bayan grubunun konuşması kulağıma yansıdı.İstemeden de olsa kulak misafiri oldum, ancak daha fazla duyunca konuşmalarını, meraktan iyice kulak kesildim.
     İçlerinden birisi belli ki sevgilisinden yeni ayrılmış olacak ki, sürekli olarak Avrupa Yakası'na doğru bakarak, "Şöyle, beni sevecek gerçekten ciddi bir erkek, nasıl çıkabilir ki bu kadar kalabalık şehirde?Baksana ....., şu anda tam bu dakika da insanlar acaba ne yapıyorlar?Kim kiminle ne yapıyor?"
     Nedense bu soruyu sorduktan sonra o bahtsız bayan arkadaş, benimde kafamda bir soru işareti çıktı, bende Avrupa Yakası'na baktım ve düşündüm, işsiz miyim, neyim bilemem ama o anda gerçektende merak ettim, o dakika da, ben burada vapurda iken, şehrin başka bir noktasında ki bir mahallenin başka bir sokağında kim kiminle ne yapıyordu?
     O anda, gördüğüm yerlerde, mesela Ortaköy'de, kaç tane insan sevgilisi ile birlikte geziyor, yada kaç tane insan arkadaşları ile birlikte kumpir yiyordu?Marmara Hotel'inin tepesine baktım ve düşündüm, "Acaba o otelde şu anda kimler kalıyor yada kim kiminle birlikte bir görüşme yapıyor yada güzel bir akşam yemeği yiyor?" diye.
     Aslında uzun bir zamandır da vapura binmiyordum, ama bir vapurda genelde gördüğüm şey hep aynı, birkaç genç vapurun orasından burasına koşturur ve fotoğraflar çektirir, bir çoğunluk ise kitap yada çizgi-roman yada gazete okur.Geri kalan paydada ki yolcularsa bir düşünce bir gizem yada bir merak içerisindedirler.Yani, benim görüşüm bu şekilde.
     Benim gibi, yada dün akşam arkamdaki o bayan gibi şehrin siluetine bakıp da geleceğini düşünen yada ileride karşısına çıkacak olan yakışıklı erkek/güzel kız ihtimalini tartan başka insanlar varmı acaba?
Kadıköy'den Kartal'a giden yeni Metromuz
     Kesin vardır, çünkü o anda biraz kafayı dağıtmak için yapılabileceklerden biride şehrin manzarasına bakmak olabilir.
     Bu yüzden bende öyle yaptım ve dönüp baktım şehrin manzarasına bir dakika boyunca, bu yüzden böyle bir balık attım.Sadece bir dakika da, ben orada seni izledim İstanbul.Acaba başkası ne yaptı?
  1. Galata Kulesi'nin tepesinde manzarayı izlemekte olan genç iki aşık Ferit ve Betül acaba o anda aşklarını mı tazelediler?
  2. Ortaköy'de ki Kumpircilerden bir tam karışık kumpir alan Mert o anda aklında neler düşünüyordu?
  3. Kız Kulesinin karşısındaki kıyıdan Avrupa yakasını izleyen İpek acaba o anda kimi düşündü?
  4. Merve ve Erdinç, boğaz köprüsünden geçerken acaba o anda neler konuşuyorlar dı?
  5. İstanbul'un giriş-çıkış kapıları olan havaalanlarındaki yolcular acaba o anda ne düşünüyorlardı?
  6. Levent Çarşı'da ki ÖZSÜT'de sabah kahvaltımı yaparken bana hem gülücük hemde içi parıldayan gözleri ile göz atan o esmer ve giyimi kuşamı düzgün bayan acaba o anda neler bekliyordu gelecekten?
Levent Çarşı'da ÖZSÜT'te bir Kahve Keyfi

     Daha bu maddelere onlarca örnek sunulabilir, tabii isimleri ben sallama olarak yazdım yukarıda.O anda bu 15 milyonluk şehirde kim, kiminle nerede, nasıl bilinebilir ki?
     Ha tabii teknoloji ilerledi, falan filan güvenlikli kameralar ile herkesin nerede olduğu öğrenildi, yada zart zurt aplikasyonlarla kimin kimi nerede yada zamanda etiketlediği de görüldü.







     Bırak bunları güzelim, sadece birkaç dakikalık bir kafa dinlemek için bırak herşeyini.O anda sadece, o anın tadına odakla kendini.Hisset, gör, duy, yada düşün.Seçenekler çok bu konuda.

Hiç yorum yok: