Birkaç akşam önce, evime gitmeye çalışırken, kendimi o günden inceki sabah
ölen genç çocuğun eyleminde buldum.Kadıköy’deki Boğa heykelini
bilirsiniz.Altıyol denilen o bölgeye, sanki savaşa gidermiş gibi, altı noktadan
da insanlar akın etmişlerdi ve trafik resmen kilitlenmişti.Trafikten inip, o
kalabalığın içinden geçip kendimi bir şekilde metro istasyonuna atmalıydım,
ancak benden önce metro istasyonuna atılan başka bir şey oldu.Tam varıp da
içeri gireceğim anda, nasıl oldu ise istasyonun içine gaz bombası bir şekilde
ulaştı.
Evet, ilk defa gaz bombasının nasıl bir şey olduğunu
öğrendim.Aslında kendi gözlemim ve vardığım sonuca göre, ne burnum ne ağzım
yada ne boğazım yandı.Sadece gözlerim yaşardı ve o duruma rağmen yinede
merdivenlere abanıp kendimi yukarıya, yüzeye atabildim.İstasyon girişindeki
birkaç insanın dediğine göre, metrodaki gazın temizlenmesi gerekliydi ve bir
saat kadar kullanma imkanımız yoktu orayı.Kapana kısılmış gibiydim.
Teknik olarak bakıldığında, polis kuvvetleri isteseler anında
kalabalığı dağıtabilir, hatta gözlem altına yüzlerce kişiyi alabilirlerdi.Ancak
hepsi birer politik ve siyasi oyundan başka bir şey değildi.Yanımdan geçen bir
amca takımının dediği buydu, polis birlikleri de kendilerinin reklamının
yapılmasını istiyordu.Yoksa niye, arada bir Bahariye-Boğa noktasından aşağıya,
Rıhtım’a doğru şöyle bir tur atar gibi bir TOM(Toma’ya böyle cevap vermeyi
seçtim.) aniden gelip de iki su sıkıp yada bir-iki gaz atıp tekrar yukarı
çıkması demek, ciddi bir bastırma anlamına gelmiyor bana göre.
Aslında kafile belli aralıklarla konumlanmışlardı ve ara
noktalarda lastik yakmayı da ihmal etmediler.Aslında pek çok insanın,
kalabalığa yönelip de, o hareketleri yapmamaları gerektiğini anlatan çok kişi
gördüm.Yinede, öfke o kadar taşmış ki hedefteki kişiye yönelik, ki bu arada
hedefteki kişi de hükümetin başındaki insan ve kafilesi geliyor.Artık o öfke
yüklenmiş durumdaki halka, yani hükümetin istifa etmesi gerekir iken hala
koltuk koruma sevdaları, açıkçası geçenlerde okuduğum “Taht Oyunları”-Game of
Thrones- isimli kitaptan hiç farklı gelmedi.Tahttı bırakmamak için hükümet
başındaki(ler) ne kadar kurnazlık, yalan, dalavere ve sahtekarlık varsa
yapıyorlar ve bunun cezası normal halka kesiliyor.
Barikatlerden kurtulmak ve yeni gelen gaz ataklarından kaçmak
için insanları takip ettim ve Simitçi dükkanına girdim, normal çay-simit yapanı
da ordaydı, canını kurtarıp kaçanda ordaydı.Bende gitmişken bir sandviç ve
kurabiye aldım ancak polisler dışarıdan, hemen dışarıdan ellerinde sopaları ile
sert sözler savuruyorlardı. “Çıkanı anında gözaltına alırım” cümleleri havada
uçuyordu.İçeride ise, herkes üst kata çıkmaya çalışıyordu çünkü,…nedenini
söylemeyim.Bulunduğum yerde olan birkaç büyüğümün gerçekten çok sinirlenip,
polis takımının üzerine yürümek istediğini de gözlerimle gördüm.Ancak aradan
bayağı bir süre geçmişti ve metro istasyonu hala açıktı, gece yarısına az zaman
vardı, gitmeliydim artık.
Düşünün, evime gideyim derken, kapana kısılmış gibi mitingin
ortasında kaldım, gazı yedim, köşeye pustum olaylar sakinleşsin diye ve
sonrasında ara sokaklardan birinden metroya ulaşmaya çalıştım, çok şükür eve de
vardım.Simitçiden çıkarken Rıhtım Caddesi iki TOM ve yaklaşık iki düzine polis
tarafından şeritle kapanmıştı.Nasıl geçebilirdim ki onların yanından, hele ki
arkamda birkaç evrakım ile dolu olan büyük çantam ile?Anında tırsarlardı
sanırım.O yüzden ara sokağa girdim, ve metroya ulaşmadan son bir trajikomik
olay yaşayıp geceyi noktaladım.
Efendim, gaz bombası göz,burun,ağız ve boğaz,…ne varsa
hepsini yakıyor denmişti öyle değil mi?Gözlerimin yaşarması dışında hiçbir şey
olmadı, ve ara sokağa dalarken, Simitçinin önüne düşen gaz yüzünden gözlerim
gitti, ara sokakta karşıma çıkan tek bir polisin, sanki ben gazdan
etkilenmemişim gibi “İnsan değil ………….” Diye sağlam küfür ederek yanımdan
koşması, aynı anda da benim ters yöne koşmam ile kendimi metroya atabildim.
Gaz, gerçektende gözleri yakıyor, asıl darbe göz gidince
polisten gelen darbe yüzünden oluyor ki, çok şükür ondan uzaktım.Ancak bir çok
kişinin sanırım bünyesi zayıf olmalı ki, gaz ağız ve burna ciddi anlamda yanma
hissi veriyor.
Olayların arasında kaldığımda, düşündüm de, ne için oluyor
bunlar?Siyasi imiş, politik imiş, neden çatıyoruz?
Sanırım insanoğlu, tek bir büyük Dünya ülkesi ve hükümeti
yada komitesi olmadan, birbirini ezmeye, birbirine sataşmaya, hatta ve hatta
birbirini zevkle s….ye her zaman devam edecek.
Söylüyorum size, altımızda toprak var endişe etmeyin,
cephelerimiz ise çatışanlar ve sataşanlar ile dolu ama önemsemeyin çünkü
değmez, çünkü sonucu yok, asıl siz tepenize dikkat edin.
Çünkü asıl tehlike yada saldırı veya olay, yukarıdan
gelecek.Bu yüzden zamanı varken, bu insanlar birleşmeli yoksa, işimiz bitik
bizim, tüm insan ırkının.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder