11 Ağustos 2014 Pazartesi

Tatilim Güzel Geçti

“Nasıl anlatsam?
Nerden başlasam?”
    Yukarıda ki sözler MFÖ’nün “Bodrum Bodrum” şarkısına ait sözler, ama benim yazım ve Yaz tatilim başka bir yere ait.
    Öncelikle güzel bir Ramazan ayını ve bayramını geride bıraktık ve sağlıkla yaşarsak gelecek Ramazan Bayramını da görmek kısmet olsun.
    Asıl konumuz 2014 Yaz sezonuna geri dönelim.
    Sonunda tatilime kavuştum.Bayrama denk gelen bir tatilde, yolların tıkanık ve hiç akmadığı şehirler arası bir trafiğe daldım ve birkaç saatlik otobüs seyahatinden sonra, Akdeniz topraklarına adım attım.Varış noktam, bir Akdeniz şehri olan Mersin ilimizin belki de en kalabalık-Yaz mevsiminde elbette- ve en aktif beldesi olan Kız Kalesi ile balıkçılar koyu olarak bilinen Narlıkuyu’ya yakın bir yerdir.Beklenmedik bir tatilde ve yolculukta kendimi, kapının önünde buluverdim.Beni aslen akşam bekleyen arkadaşlarım, sabah sabah kapıda ve sahilde gördükleri zaman önce şaşırdılar, sonrada sarıldılar.Uzunca bir süre onların yanına gelememiştim, ve sonunda buradaydım.
    Önce, yanında kalacağım en değerli insanın yanına gittim.Golden cinsi köpeği ile karşıladı beni.Bir Golden cinsi köpek ile birkaç günlük tatil geçirecektim.Merak etmeyin köpekleri severim, ve bu Golden ile birkaç sabah gezmesinde iyi arkadaş olduk.Ardından hemen denize kaçtık.
    Denizsiz bir tatil olamaz.Akdeniz koyları çok güzeldir bu arada.
    Denizde de, başka bir yakın arkadaşıma, bir bayan arkadaşıma denk geldim, sabahın köründe.Beni tanıyan pek çok insanla görüştükten sonra öğlene kadar sahil bölgesinde takılmaya devam ettim ki, biz burada eskiden de böyle yapardık.Yemeğimizi sahilde yer, denize girer çıkar, duşu alır ve yine girer çıkardık.Sonrada bir güzel yanardık.Geldiğim günün akşamı kumda voleybol keyfine denecek yoktur.Bizim sahil beldemizde büyük bir insan yaşamaktadır, o kadar büyüktür ki onu hiçbir insanoğlu çözemez, hatta kendi kendini bile çözemez, buna rağmen sevilen biridir ve hepimiz onu sever sayarız.Nedense kısa bir süredir beni pek sevmiyor gibi yapıyordu, bu yüzden bende evine baskın yaptım selam vermek için.Baskın bu kadar komik olamaz, arkadaşımı kendi evinden kaçırdım kaşla göz arasında.
    Sahil beldemizde, en çok kart oyunları ve tavla oynarız.Arada bir belki kutu oyunları da oynayabiliriz.Bilirsiniz, Tabu,Trivia Pursuit, Monopoly yada Jenga gibi oyunlar ile birbirimizin sınırlarını zorlarız.Bu tatilimde bizler, Trivia Pursuit ile Tabu oynadık.Aslında şu dijital çağda bu oyunlar eskisi gibi tatmin edici olmuyor.Yinede bu kutu oyunları oldukça zevkli, işin içine biraz neşe ve çılgınlık katmalısınız.
Bu oyunların nasıl oynanması gerektiğine dair bir yazım daha olacak.Oradan gerekli talimatları okuyabilirsiniz.
Yakın zamanda beldemizde bir dedikodunun yükseldiğini ve herkesin dilinde, “Senin neyine ….?” isimli bir parodinin dolandığını öğrendim.Meğerse işin özü hem çok komik hemde çok derin.Buna ayrı bir yazıda değineceğim arkadaşlar.
    Beldemizin yakınlarındaki kayalıklarda, meşhur bir mağaramız bulunmaktadır, gece yada gündüz fark etmeksizin-ki çoğunlukla gündüz- gideriz.Girişi hafif tehlikeli olsa da, içerisi geniştir.
    Beldemize yakın olan balıkçılar koyu Narlıkuyu, en güzel doğal oluşumlardan ikisine de ev sahipliği yapmaktadır.Bunlar Cennet veCehennem çukurlarıdır.Cennet’in dibine birkaç basamakla inilebilir ve tam dibine gitmeden hemen önce, kiliseyi ziyaret edebilirsiniz yolun yarısında.Cehennem ise neredeyse bir kule yüksekliğinde olmasına karşılık içine inilmesi imkansızdır ve kıyısından bakılması bile tehlikelidir.Tam derinliğinin 120 metreden biraz fazla olduğu söylenir.Gidip de bakamadık tabii.Bunların dışında o bölgedeki en güzel şey ise, çevredeki kahvaltı mekanlarıdır.Gayet uygun bir fiyata -50-80 TL’lik- bir kahvaltı masası ziyafeti yaşayabilirsiniz.Bir sabah bunu yaptık ve hem beldemize hemde Narlıkuyu’ya tepeden bakan bir kahvaltıcı’da-adı Sibel Kafeterya- gayet lezzetli bir masa hazırlattık ve afiyetle doyduk.Yolunuz düşerse, kesinlikle durun ve kahvaltınızı yapın.
    Artık dijital çağda olduğumuz için yeni oyunlarımızda hep dijital oluyor, ve buna beldede şahit oldum.Deniz kenarında, gençlerin tablet yada dizüstü bilgisayarlarda oyunlar oynadıklarını gördüm.Herkesin zevkleri ve renkleri farklıdır, ve zaman herkesin kendi harcayacağı bir olgudur.Demek ki gençlerimiz o anki zamanlarını oyun oynayarak geçirmek istiyorlar, gerçi denize de giriyor, yemeklerini de doğru saatte yiyor ve yine sohbetlerden uzak olmuyorlar.Yani hepsinin bir dengesi var, işte bu beldeyi bu yüzden seviyorum.Yinede tavlamız bizim eksik olmaz.Misal ben tavlayı çok iyi bilmem, aslında bilirim ama hiç kazanamamışımdır ve buna da üzülmem, çünkü zevkine ve eğlencesine oynarım.Gençlerimizden bir bayan arkadaşımız ile oynadığım tavlada 3-1 yenildim mesela.Yenildim, ama keyifli zaman geçirdim.Zaten beldemizde her sene bir tavla turnuvası yapılır.Katılma şansım, zamanımdan ötürü olmadı bu sene.Yoksa isterdim.
    Beldemize ilk ciddi gelişlerim, 15-16 yıl öncesini bulur.Yani şu andaki gençlerin o zamanlar daha 2-3 yaşlarında oldukları ve bizimde genç ve çılgın birer çocuk olduğumuz dönemlerdi.Gerçi ben o zamanlar ilk defa “Aşk” kavramı ile tanışmaya başlıyordum.O zamanki küçükler şimdi oldular büyükler, yinede bizlerde onları seviyor sayıyoruz ve onlarda bizi seviyor sayıyorlar.Yeri gelir yardım ederiz, yeri gelir kırar güler geçer gideriz yerlere serilerek.Ve bu küçük büyüklerimiz kocaman oldular.Üniversiteye gideni mi dersiniz, liseyi bitirmek üzere olanı mı dersiniz, hepsi var.Tabii ki, arzumuz mutlu ve iyi haberler almaktır onlardan.Çünkü bizim gibi onlarda artık hayatın farklı bir dönemecine girecek ve yaşayacaklar.
    Bazen de aramızda toplanır ve kendimizce bir şeyler hazırlarız.Bir akşamı da böyle hazırladık.Çiğ köfteden rakıya, salatasından yemeğine kadar güzel, sohbetin aktığı bir akşam ile hem gecemize neşe kattık hemde geceyi çılgın kafayla bitirdik.
    Yaz mevsimi, çılgınlık mevsimidir.Aklınıza gelmeyen her türlü çılgınlık yapılabilir.Mesela gecenin bir yarısı voleybol oynayabilirsiniz yada tek kişilik bir hamağa birkaç kişi binip toprakla öpüşebilirsiniz, veya bir kutu oyunu oynar iken kendinizi kutulanmış ve takımınızın yenilmiş olduğunu görebilirsiniz.Üzülmek yok, devam edin çünkü çılgınlıklarınız bitmez bu sıcak mevsimde.
    O yüzden, tatiliniz kısa bile sürse, siz şimdiden gelecek senenin planını hazırlayın.Neler yapacağınızı planlayın ve yanınıza neler alacağınızı göz geçirin.Sanki bir iş programı hazırlıyormuş gibi davranın, çünkü son dakika da bilet yada yolculuk sıkıntısı başınızı ağrıtmasın.
    Bu Yaz mevsimi için seçtiğim şarkıları da, tatil süresi boyunca deniz kenarında da dinledim.Sizlerle de paylaşmak isterim.


Hiç yorum yok: