11 Aralık 2013 Çarşamba

Soğuk karlı bir sabahta, Sıcacık bir gülümseme...

Gerçek sıcakkanlı insan, en dondurucu havada bile, en içten sıcaklığı ile gülümsemesini bilebilen insandır.

                    D.N.A.       

    Yukarıda ki sözü, sabahki o sıcacık gülümsemeyi bana armağan eden bayana burdan hediye olarak göndermek istiyorum.
    Efendim, herkese sevgiler ve İstanbul'un ilk karı nihayet düştü, yıl sonu gelmeden.Tabii, İstanbul kocaman bir şehir ve her bir bölgesinde hava ayrı durumda.Avrupa yakası nasıldı hiç bilgim yok, ama Asya tarafında sabahtan etkisini gösteren kar yağışı ve rüzgar öğlen saatlerinde bile etkisini gösterdi.Arada bir güneş çıkmış olsa bile, hemen ardından yoğun kar yağışı yine etkisini gösteriyor.
    Peki ya ben nasılım bu havada?
    Aslında ofiste ısıtma sistemimiz arızalı olmasına rağmen, o kadar kolay üşümüyorum.Hele ki sabah ki gülümsemeyi, o sıcacık gülümseme ile tüm günümü neşeli geçirmeme neden olan o gizemli bayan'ı, imkan olurda ileriki bir zamanda yada mekanda tekrar görebilir miyim?
    Pek sanmıyorum, çünkü nüfusu yirmi milyona dayanmış bir şehirde, aynı otobüste denk gelmiş olsak bile kimbilir bu bayan, şehrin hangi kısmından yola çıktı da geldi otobüse?
    Kaç insan, gördüğü yada tanıştığı bir insanı ne kadar detayı ile hatırlayabilir ki?Eğer unutmayacak olursam, giyim kuşamını ve genel fiziksel özelliklerini(saç,göz,boy,...v.s.) aklımda tutabilirim.Bu sabah ki, gizemli bayanda da o oldu.
    Aynı duraktan bindik, tabii hava soğuk olduğu için otobüse tıkışmaktan dolayı yanyana oturamadım.Yinede yakınına oturdum.
    Aslında bu detayları vermeyi.....
pek istemiyorum ama, bu bayanla tekrar karşılaşma oranımında neredeyse sıfır olduğunu da biliyorum.

    Hava fazla soğuk olsada, üzerindeki siyah ince mont ile üşüyor gibi görünmüyordu güler yüzlü bayan.Düz saçlı olduğuna eminim çünkü, ateş kırmızısı beresinin yanlarından siyah düz saçları, bukle bukle omuzlarında dökülüyordu.Bu kadar soğuk bir havada, o saçı tertemiz tutmak, saygı duymam lazım.İndiği durak sanırım, Kalamış durağı idi, emin değilim.Merak etmeyin, sapık olup da bayanın peşinden gidip takip edecek değilim.Parmaklarındaki Fransız ojesi, sabahın kapalı havasında ufak bir inci gibi parlıyordu.Koyu kahverengi botlarının içine tıkıştırılmış açık renk kot pantolon ile doğal bir güzellik oturuyordu karşımda.
    Bir ara etrafına baktı ve kendisine baktığımı anladı, utandım ve yüzüm kızardı baktığım için.Garip, yıllardan sonra ilk defa utançtan yüzüm kızardı.
    Neyse ki, bayan gerçekten anlayışlı bir insan çıktı da, güldü bana.İndiği zamanda aynı gülümsemeyi, aracın dışında, bana doğru bakarak yineledi ve uzaklaştı.
    Üsteki sözü de, bu bayanın gülümsemesine tetikleme olarak yazdım. 
    Bu kadar soğuk bir havada, insanların birbirini ezerek bindiği toplu taşımalarda, bir insanın bir diğer insana sunacağı ufacık bir gülümseme değeri acaba ne kadardır?

Değer verilemez...

    Aman dikkat kar yağışı bu gece ve yarında devam edecek.Sıkı giyinin, arkadaşlar.

Hiç yorum yok: