Eskiden bir şarkı
vardı, sanırım Nilüfer söylüyordu, hani erkekler ağlamaz ile
ilgili.Hatırladınız mı?Hayal meyal hatırlarım ben.
Acaba gerçek
mi?Bir Süpermen gibi, yıllarını vermiş bir ajan gibi veya da hiçbirşeyden zarar
göremeyecek kadar sert yapıya sahip bir erkek, acaba tek bir gözyaşı damlası
bile akıtmadan var olabilir mi?Cevabım hayır.
Erkekde, tıpkı
kadınlar gibi insan türünü temsil ediyor.Cinsel farklılıklar olsa da, göz
çevresinde bulunan her şeyin işlevi, her iki cins içinde ortaktır.Ve,
evet.Cevabım evet, erkeklerde ağlar, ister en disiplinli erkek olsun, isterse
de çelik kadar güçlü bir yapıya sahip olsun, ağlar.İster istemez, her koşulda
yada duyguda, ağlayabilir.
Bunda utanılacak
bir durum olmasa da, genelde erkekler bunu kabullenmek istemezler.Zayıflık
erkeğin doğasında bulunmasını istediği bir seçenek değildir ve onu çevresine
belirgin etmek istemez.
Hani bir cümle
vardı şu meşhur romantik film Titanik’te, dişi ana karakter söylüyordu, şu
idi.“Bir kadının kalbi okyanus kadar derindir.”Hatırladınız mı?Filmi birkaç ay
önce izlemiştim de, o sahnede iken aklıma şu geldi, madem ki bir kadının kalbi
okyanus kadar derin ve gizemli ise, bir erkeğin içi de derin ve gizemli olamaz
mı?Buna da cevabım evet.
“Bir kadının
kalbi, okyanus kadar derin ise. bir erkeğin kalbi de altın madeni kadar
derindir ve orada nice değerli şeyler vardır.”
Bu şekilde
kendimce yorumladım.Erkeklerin de içlerinde nice -derin- gizemler, nice
–derinden yükselen- duygular yatıyordur kimbilir.Örneklerini saymakla bitiremem
de.Çok varlıklı ve çok zengin bir erkek, hayatının aşkını bulamadığı için
kimbilir nice kapıların ardında gizli gizli döküyor o gözyaşlarını, veya tam
tersi, yıllardır beklediği aşkına, hiç beklemediği anda gelen cevap üzerine o
kadar sevinçli o kadar neşeli oluyor ki, o anda kendini kaybedip ağlamaya
başlıyor.“Aşk erkeğe geldi” terimi bile sanırım bir erkeğin duygularını
kabartıp, ölçülemez sevinç kıpırtıları yüzünden, istemeden ağlaması bile,
utanılacak bir durum değil, tam tersi büyük bir mutluluktur.Arkadaş çevremde,
ağlayan erkek çok gördüm.Tabii, öyle bir durumda aşağılamak yada eleştirmek
birinin yapacağı en büyük terbiyesizliktir.Bu gibi bir durumda yapılacak en
önemli hareket, sessiz kalmak ve destek olmaktır.
Tabii, biz
insanoğlu belli bir süre yaşayabilen varlıklarız ve zamanımız geldiğinde de bu
Dünya’dan gideceğiz.Bir yakınını, bir sevdiğini kaybetmek, aslında bunun
tercümesi asla olamaz, hepimiz geçmişte yakınlarımızı kaybetmiş ve doğal olarak
kendimizi tutamamışızdır ağlamaktan.Buna hiçbir sözüm yok, diyebileceğim tek
şey, Allah hepimize sağlıklı ve mutlu uzun ömürler versin.
Bende ağlar mıyım,
evet bende ağlarım.Şu son birkaç haftada oldukça fazla film izledim.Kendi
çapımda, bir film maratonu yapmak istedim.Eski klasiklerden, günümüz aksiyonu
yada romantik komedilerine kadar veya da birkaç kaliteli anime serileri –Hayao
Miyazaki gibi- çok sayıda filmi izledim ve içlerinden birisi, ki onu uzun zaman
olmuş izlemeyeli.
Özellikle
başlarında kendimi kaybedip gittiğimi bilirim yıllardır.İstemeden de olsa,
gözümden akar gider o yaşlar.Bu ve birkaç film daha var, istemeden de olsa
tetiklendiğim.Bunların hangileri olduğunu da lütfen rica etmeyin, ki o da bana
kalsın.Başta da dediğim gibi, bir erkeğin içi de altın madeni kadar derin ve
gizemlidir, kimbilir ne gibi hazineler vardır orada.
Ağlamaktan
çekinmeyin.Üzüntü gözyaşları ki, Allah kimseye göstermesin üzüntü, sevinç
gözyaşları da her zaman güldürsün yüzünüzü.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder