Nisan ayında pek bir şeyler yazmadım, şöyle bir ay kadar
tatil yapmak istedim.Bu arada sayfa içinde birkaç fikir bulur toplarım dedim.Ve
bayağı da bir topladım da.Bunlardan en önemli olanı da insanın arkadaşlarına
verdiği değer ve arkadaşlar arasındaki değerin ne olduğudur.Ve son olarak da
benim Nisan ayı içerisinde yaşamış olduğum iki eski eleman ile bu değer konusu
ile paralel şekilde zaten olmayan arkadaşlığı bitirme hikayem.
İlk arkadaş, arkadaş kelimesini bile artık bende hak etmeyen
bir zengin avcısı.Bu ilk eleman(bayan yani) ile arkadaşlığımız boyunca aslında
gayet cana yakın ve samimi idik.Hatta benden ve benimle aynı cadde üzerinde
oturan sınıf arkadaşımdan arada bir aldıklarının taksidini ödemesi için bizden
istediği minik meblağda borçlar ile, maksat arkadaşımızdır diye yardımcı olur
sevinirdik.Ancak ilerleyen zamanlarda fark ettik ki olayın aslı öyle
değil.Kadim Dostum’a da aynı şekilde gelen bu yaklaşımlardan sonra bu elemanın,
Kadim Dostum ile arasında bir şeyler geçmiş olacak ki ben ne olduğunu
bilmiyorum.Kadim Dostum elemanın konusunu açmıyor, saygı duyarım ama eleman birkaç
ay önceki düğünü zamanında iken, Adana’da neredeyse tüm tanıdıklarının Kadim
Dostum’u sevmediklerini söylemişti.Kimi kandırıyorsun ki sen?Bu ikisinin
arasında geçenler her ne idiyse onun acısını çıkardığından adım gibi
eminim.Kadim Dostum’da yeri gelir hata yapabilir yada yanlış yapabilir, aynen
benimde aynı şekilde davrandığım gibi .Kadim Dostum’u Adana’da pek çok kişi
seviyor ve ben buna gözümle şahit oldum ve her gidişimde görüyorum.Bu eleman da
kendisini birilerinin sevdiğini söylüyor, ne kadar doğru bilmiyorum.Ama
inanmıyorum.Ama bir arkadaş olarak kendisine yaptıklarımdan sonra bana iki laf
sokma ile verdiği değeri görünce artık elemanın asıl içinin ne olduğunu
gördüm.Efendim ben ne mi yaptım?Elemanımız yurtdışından geliyor evleneceği aday
ile.Yolculuklarını öyle bir anlatıyor ki sanki heba olmuşlar yolda.ABD’den 3-4
uçak aktarma ile geliyorlar ve oldukça yüksek bir bilet fiyatı ile geliyorlar
ki buna kardeşim bile inanamıyor hala.Kardeşim bilet kesme işlemlerini çok iyi
biliyor bir turizm mezunu olarak.Atatürk Havalimanında bunları karşılıyom ve
otelde kalacaklarına onları evime misafir ediyorum, ama ne göreyim.Aday, ne
yemek yiyor ne de sohbeti canayakın.Sanki Türkiye’nin tüm yemekleri
zehirli.Neyse ki kebapdan şikayet etmiyor.Şirketimden o sırada avans alamadığım
için çok fazla bir ikram yapamadım ama vakit ayırdım, artı memlekette eşlik
ettim.Bir hediye bile alamadığım halde düğünde yanlarında bulundum, arkadaş
olarak.Başka bir arkadaşıma, “Hocamın Kızı” olarak çağırdığım bir bayan
arkadaşımıza ufak bir hediye aldım diye, eleman küplere bindi ABD dönüşünde.Bu
gidişimde de insanlık edip ailesi ile görüştüm diye bana gelip laf sokuyor
eleman.Annesi ile konuşmamdan sadece 20-30 dakika içerisinde ABD’de bulunan
eleman anında laf sokuyor.
Burdan açık açık söylüyorum, eğer yolunuz Günah Şehri
Vegas’a düşerse bu dediğim “Zengin Avcısı” lakaplı şahsı görebilirsiniz.Solaryumda
yanmış gibi esmer ve hiç belirgin olamayan fizik hatları ile anında ayırt
edebilirsiniz.Bu şahıs sadece Kadim Dostum ile değil, kuzenim ile de arkadaşlık
kurmuştu ve kuzenimin benim neyim olduğunu öğrenmek için salakça aynı soruyu
defalarca sormuştu daha Türkiye’ye gelmeden.Kuzenim olduğunu söylediğim kişinin
neyim olduğunu soran kişiye ben daha ne cevap verebilirim, siz söyleyin.Bu Nisan
ayında da bir arkadaşımın düğününe gittim, onada herhangi bir hediye alamadım
düğününde.Ama düğünden sonra birkaç gün boyunca memlekette idim ve yeri geldi
iki çayı ben ısmarladım yeri geldi bir yemeği arkadaşlar sağolsun
ısmarladılar.Bir arkadaşın düğününe gidip onun mutlu gününde orada olmak bile
bir hediye, armağandır.Ama bu elemanın düğünü bile memlekete reklamdan başka
bir şey değildi.Alanda bile aday ile kavga eden eleman, annesine her şeyi
anlattık diye ona bile fırça çekmeye kalktı bana.Ailesi her şeyi merakla
soruyorsa ben ne halt edeyim?Bu gidişimde bile ailesi soruyor, geçen haftaki
bayan arkadaş düğününe niye çağırmamış diye?Teyze hem soruyor memlekete neden
geldiğimi, hemde bana soruyor neden davet edilmediğini…Ben nereden
bileyim?Benim kabahatim selam verip de, sonrada o soruya cevap vermek oldu.
Efendim, dediğim gibi, yolunuz düşerse Günah Şehri’ne, eşi
kurpiyer olan bu “Zengin Avcısı” her şeyi reklam olan şahsı görebilirsiniz,
özellikle alışveriş merkezine uğrayın orada görebilirsiniz.
Şimdi gelelim ikinci elemanımıza.Bu eleman erkek, orta okul
zamanında kalma bir arkadaşım.İyi bir insan demeyi çok isterdim, eskiden olsa
derdim ama şu son zamanlarda o kadar çok olumsuz yazıyordu ki, az kalsın
kendimden soğutacaktı beni.Her defasında hiçbirşeyden anlamayan bir insan
sıfatı altında en saçma sorular ile beni saatlerde deli ediyordu.Ya arkadaş bir
insan hiç mi araştırma yapmaz?En basit örnek ile, bu şahıs eleman tüm zamanını
Youtube üzerinden müzik kliplerini izleyerek vakit geçiriyor, tamam olabilir.Herkesin
kendi zamanı, saygı duymak lazım.Ama gir bi bak Google sayfalarına, orada bile
benden daha iyi açıklamaları ile yazıyor bir Youtube videosu nasıl müzik
dosyası olur yada Java nasıl yüklenir?Bayanlarla iletişimde çok iyiyim demesine
rağmen, sonra nette yazarken onlara güveni kalmadığını söyleyen bir arkadaşdan
ben ne bekleyebilirim ki?Kadınlara karşı nasıl yaklaşacağını bile bana
sorduğunda ona çok güzel bir tavsiye verdim.Gidip bir yavru kedi almasını
önerdim.Benim mesela var şu anda elimde bir yavru kedi, hemde kuyruğu kırık,
yani değerli bir kedi hemde sevimli cana yakın.Al işte, yan apartmandaki
komşumuz hergün görüyor benim kedimi ve arada bir sevmek için geliyor.Al mesela
onunla tanışmış oldum, belki de bir zaman sonra arkadaş olabiliriz.Yani, demek
istediğim, tanışmak istiyorsan gerçekten bir bayan ile seçenekler çok, imkanın
da var.O zaman çıksana dışarı.Sadece 2-3 çay iç Adana’da göle karşı belki biri
ile tanışmış olursun.
Bakın geçenlerde “Hocamın Oğlu” olarak seslendiğim arkadaşım
ile bir mekana gittik ki, mekanda içtiğimiz son iki limonata hesabı şişirince
bizimki bir anda tıkandı.Az nakitle gelmeme rağmen ben karşıladım ve “Hocamın
Oğlu” bir sonraki gün karşılık olarak ödemek için kastı kendini.Arkadaşta olur
böyle, bir gün sende çıkmaz o karşılar, birgün de gelir tam tersi olur.Maksat
buna anlayış göstermek, 3-5 kuruşun hesabını yapmak değildir.
Ama bu elemanın, ooohhooo neleri var neler aklımda olan bir
bilseniz?Taaa yıllar evvelinden, yanımızda bayan arkadaşlarla yürüyoruz ve
dilenci çoçuklar bizden para istiyorlar, bu eleman ne yapsa gülersiniz?Bana
dönüpde, “kardeş şuna para ver yoksa buna bir şey yapacam!!” demez mi?Kadim
Dostum’da orada idi, oda hatırlıyor bunu.Gelde gülme buna lütfen, neden ben
vermek zorundayım ki bozukluk?Neden sen veremiyorsun ki?Orta okul zamanında
iken birgün, sohbet ediyorduk ki o yaşlarda henüz bir kız arkadaşım
olmamasından kaynaklanarak yaptığımız bir muhabbet var ki çok net
hatırlıyorum.O zaman, gelecekte arkadaş durumumuz nasıl olacak diye
konuşuyorduk ve yerdeki taş parçaları ile şematik olarak meseleyi
tartışıyorduk.O, benim ileride çok yalnız kalacağımı ve neredeyse hiç
sevilmeyeceğimi, insanların bana uzak olacağını ve arkadaş olarak
istemeyeceklerini söylemişti ve benim taşım bir tane idi, o ise arkadaşları ile
hep birlikte olacak ve hep arkadaşları olacaktı ve onu hep isteyeceklerdi.Onun
taşı ise bir ama birden çok taşın da içinde olduğu taştan bir çember içinde
idi.Ben şu anda o durumda değilim.Yalnız değilim, Allah’a şükür arkadaşlarımda
var, sevenlerimde var, sevdiklerim de var.Bunun nesi var yada kimleri var hiç
bilmiyorum.Daha iki sene önce iş yerinde iken benden bir kızın FACE profili
kapalımı değil mi diye bana sorduğunu ve kızın, benle aynı isimde bir arkadaşı
var diye benimle mi arasında bir şeyler olduğunu düşünüp beni sorgulamaya
kalkıştığını biliyorum.Kızın kendisini engel çakıp da satmış olduğunu
söylediğimde de, kendisinden haftalarca daha cevap alamamıştım.Kız da Allah var
güzel bir kızdı, bu manyağın da evlilik yaşı gelmişti, zaten bizden yaşçada
büyüktü ancak kendini bir şey sanarmış gibi hep yaşını gizlerdi, sanki devlet
sırrıydı afedersin.
Eğer bu şahsı da görmek isterseniz, ki hiç istemeyin derim,
çünkü yıllardır aynı sıfat.Biraz insanlar kendisini görsün diye profil
sayfasında bile bir gram paylaşım yok.Olanlarda sanki TOP model havasında
çekilmiş kasarcasına çekilmiş poz fotoğrafları ile dolu.Bunu bile tavsiye
olarak ben verdim, birkaç resim paylaşımı yada profilinde bir şeyler
paylaşmasını ama manyak bunuda yanlış anladı.
Sohbet mi etmek istiyorsunuz, aman kalsın etmeyin.Kalıpları
her zaman hazırdır ve hiç değişmez.”Neyse, boşver” yada “Eeee daha daha neler?”
ve “Ben de öyle, şöyle böyle” gibi kalıpları hemen yazar ama hal hatırda biraz
konuyu daraltın yada muhabbeti açmaya bakın ilerisini bulamazsınız.
Biz insanoğlu, gelişmeyi ve geliştirmeyi seven
varlıklarız.Sevmeyi ve sevilmeyi isteyen varlıklarız, değer vermeyi ve değer
bilmeyi anlayan varlıklarız.Unutmamayı ve unutulmamayı isteyen varlıklarız.Bir
günümüz yaşanır ve biter, küçük yada büyük sevinçlerimiz olur biter.Hepimiz
birini düşünür yada birini özleriz.Hepimizin hatıraları var, ve hepimizin
hatıralarında arkadaşlarımızında payları var ki onlar olmasa bizde
olmazdık.Eğer sevdiğiniz ve değer verdiğiniz insanlar varsa, onları en güzel
anılarınızdan çekip çıkarın, baş köşenize koyun ve hiç unutmayın.Sizin gibi
onlarında bir günleri yaşanıp
gider.Biliyor musunuz ki şu anda sizi seven kaç kişi var, bunların kaçı bunu
direkt yüzünüze söylemek için bir dakikasını bile vermeye hazır?
Unutulmakda kötüdür, değersiz olmak da
kötüdür.Arkadaşlarınızın değerini bilin, o size kazık atsa bile kendi
değerinizi asla yitirmeyin.Onu mu kaybedeceksiniz?Bırakın gitsin, yerine daha
güzeli ve size daha çok değer verecek olanı gelecektir.
Yaşadığımız bu Dünya yukarıda yıldızları; aşağıda da tozları
olan bir cennettir ve bu cennetin zamanı tüm yaralarınızı her şekilde
temizleyecektir.Hayatımız yada arkadaşlarımız kötü bile olsa, köşesinde bir
yerde güzel bir şeyler kalmaya devam edecektir, siz devam ettikçe.
2 yorum:
dostum özellikle sonlara doğru muhteşem olmuş... yıldız ve cennet tozu benzetmelerin çok güzel... yazının ortalarında kızgınlık olduğu için anlamakta güçlük çektim ,sonlarına doğru öfken geçtikçe bulanıklık yerini berraklığa bırakmış...bol bol dök içini yazılarına...öfken dindiği zaman çok daha güzel yazılar çıkacak bence...kolay gelsin....
Yazılar, içindeki hedeflenen insanlarada ulaşır umarım.
İsteğim budur şu anda. :))
Yorum Gönder